Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle; Rabbim tuttuğumuz oruçları kabul eylesin diyorum. Gazze’de son asrın en vahşi soykırımlarından biri yaşanıyor. Gazze’yi en büyük çocuk ve kadın kabristanına çevirdi. Uluslararası kurum ve kuruluşlar Gazze’de bir kez daha sınıfta kaldı. İslam dünyası da çok iyi bir sınav veremedi. Çok gayret gösterildi, çok çaba harcandı ama bütün bu diplomatik çabalar İsrail’in hukuk tanımazlığı karşısında beklenen tesiri oluşturamadı.
Türkiye olarak doğruları söylemekten çekinmeyeceğiz. Çeşitli sabotajlara ve engellere rağmen hayata geçirdiğimiz savunma sanayi projelerinin değeri bugün çok daha iyi anlaşılıyor. Ayrıca birilerinin niye KAAN’ı hedef aldığı Anka’dan rahatsız olduğu ortaya çıkıyor. Önümüzdeki dönemde inşallah bu projelere yenilerini ekleyeceğiz. Gazze’ye yardımlarımızı artırarak sürdüreceğiz. Türkiye, Irak – İran savaşında nasıl komşularına kucak açtıysa, Kafkasya’dan Kırım’a nasıl hiçbir kardeşine sırtını dönmediyse bugün de tüm imkanlarıyla Gazzeli kardeşlerine sahip çıkmaktadır.
Siyasi çıkar sağlamak için Türkiye düşmanlarının oyununa gelenleri milletimizin vicdanına havale ediyorum. Şu noktaının çok iyi bilinmesini istiyorum. Ülkemizde kimileri Gazze diye Ramallah diye bir yerin varlığından ilk kez 7 Ekim’de haberdar olmuş olabilir. Ama biz bu mücadeleye buradaki yol ve dava arkadaşlarımızla birlikte ömrümüzü adadık. Dik duruşu bundan 15 sene önce ‘one minute’ diyerek açıkça ortaya koyduk. Dün nasıl zalimlerin karşısında yer aldıysak bugün de aynı yerdeyiz. Bundan sonra da bu duruşumuzdan geri adım atmayacağız.
Türkiye olarak tarihimin en kritik seçimlerinden birini 14-28 Mayıs’ta hamdolsun alnımızın akıyla gerçekleştirdik. Altılı Masa’da oturanların dediği olmadı. Bizler şu anda Cumhurbaşkanlığı makamındayız onların hiçbiri parlamentoya bile giremedi. Onlar kendilerine göre bir hesap yapıyorlar ama bu hesapların üzerinde en büyük hesap Allah’ındır. Tüm terör örgütlerinin karşımızda yer aldığı bu seçimlerden zaferle çıktık. 31 Mart akşamı da bu neticeyi hep beraber görmeyi rabbim bize nasip eylesin. Özellikle kılık kıyafetinden dış görünüşünden dolayı kardeşlerimiz hedef alındı.
Türkiye, tüm imkanlarıyla Gazze’li kardeşlerine sahip çıkmaktadır. Yalanlar, çarpıtmalar bu hakikatin üstünü asla örtemez.
Mayıs seçimlerinin bize öğrettiği en temel husus şudur.; Hak ve özgürlükler dahil bir şeyi inşa etmek zordur. Kimi zaman on yıllar alır kazanımları kaybetmek son derece kolaydır. Yapılan yanlış bir tercih sonu keşkelerle dolu nice pişmanlıklara yol açabilir. Alınan fevri kararlar düzeltilmesi yıllar sürecek büyük bir tahribata sebebiyet verebilir. 2019 seçimlerinde çok küçük oy farklarıyla el değiştiren bazı belediyelerde yaşananları hepimiz biliyoruz. Şehrimizi ne hallere düşürdüğünü izah etmeme gerek var mı? Bırakın vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıran projelere imza atmayı birçok alanda tıkır tıkır işleyen sistemleri bile bunlar bozdu. Şehirlerimizi belediyecilik hizmetlerinde ileriye götüremedikleri gibi beceriksizlikleriyle bir nevi fetret devrine soktular. Yönettikleri şehirlerimizi depreme hazırlama noktasında hiçbir gayret sarf etmediler. Bunlar yarı zamanlı mesai ehliydir. Utanmadan, sıkılmadan üst geçitlerin gövdesine israfı bıraktık diyor. Hangi israfı? Belediye başkanlığı gibi sorumluluğu vebali olan görevi yarı zamanlı ek iş olarak yaptılar. Seçim gecesi kazanıyoruz yalanlarını ise bugün kendileri bile hatırlamak istemiyor. Türkiye’nin kalkınma yolculuğunun sekteye uğramadan devam edebilmesi için yerel yönetimlerde kimin olduğu da önemlidir. Hükümet ile mali idareler arasındaki uyumun fikir birlikteliğinin ülkemizi hedeflerine daha kolay ulaştıracağı gerçektir. Uyumsuzluğun bizleri yavaşlatacağı aşikardır. 31 Mart’ı bu bakımdan milletimizin önüne açılan yeni bir fırsat penceresi olarak görüyoruz. Kritik bir seçime gidiyoruz. Neredeyse 22 yıldır iktidarda olan bir siyasi partide elbette bazı eksikler olabilir. Nasıl 5 parmağın 5’i de bir değilse siyaset sahnesindeki insanların da aynı olması beklenemez. Yolumuza kaldığımız yerden ‘Yeniden İstanbul’ diyerek devam edeceğiz. Önümüzdeki çok iyi değerlendirmemiz gereken 13 gün kaldı. 13 gün boyunca çalışacağız.
Bugün Konya’daydım. 110 bin kişi vardı. İstanbul’daki tüm Konyalıları aramanız lazım. Adayımız Konyalı Murat Kurum. Konyalı hemşehrilerine sahip çıkma sözünü kendilerinden aldım. Şehrimiz için projelerimizi anlatacağız. İzmir için de böyle bir çalışmayı yapacağız. Vaat dağıtıp şimdi bunları hatırlamayanların foyalarını tek tek ortaya dökeceğiz. Hep birlikte gönül gönüle vererek 31 Mart’ta İstanbulumuzu muradımıza kavuşturacağımıza inanıyorum.