Olay, 2022 yılı Aralık ayında Nilüfer ilçesi Çamlıca Mahallesi’nde meydana geldi. Şükrü Karakaya, arkadaşları C.T. ve Ayhan Aydın’ın da içinde olduğu 34 BZK 339 plakalı otomobille Lefkoşe Caddesi’nde, Bülent K.’nin işlettiği kulübün önüne geldi. Otomobili gece kulübünün karşısına park eden Karakaya, tabancasıyla mekana kurşun yağdırdı. Bu sırada güvenlik kulübesinde oturan kulübün şoförü Murat Kayalı, kapıda bekleyen iş yeri çalışanları M.C. (44) ve Z.E. (38) ağır yaralandı. Güvenlik kamerasına yansıyan saldırı sonrası şüpheliler kaçarken, yaralılar hastanelere kaldırıldı. Yaralılardan, durumu ağır olan emekli polis memuru Murat Kayalı kurtarılamadı.
Olayla ilgili soruşturma başlatan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, G.K.’nin, Bülent K.’nin eski eşi olduğu, boşandıktan sonra da Ayhan Aydın ile birlikte olduğunu tespit etti. Bu nedenle Bülent K. ile Ayhan Aydın arasında husumet oluştuğu, G.K.’nin daha önce de Bülent K.’yi iş yerini kurşunlamakla tehdit ettiğini öğrendi. Polis, Şükrü Karakaya ve C.T. ile azmettirici oldukları iddiasıyla Ayhan Aydın ve G.K.’yi yakalayıp, gözaltına aldı. İşlemlerinin ardından adliyede nöbetci mahkemeye çıkarılan şüphelilerden Şükrü Karakaya, Ayhan Aydın ve C.T. tutuklandı, G.K. ise serbest bırakıldı.
‘SENDEN O GECE KULÜBÜNE ATEŞ ETMENİ İSTİYORUM’
Cumhuriyet savcısının hazırladığı iddianameyle Bursa 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yapılan duruşmalarda ifade veren Şükrü Karakaya, “Olay günü alkol aldığım Ayhan, benden, gece kulübünde çalışan sevgilisi olan G.K.’ye şiddet uygulayan eski eşi Bülent K. ile tartıştığını anlatıp, ‘Senden o gece kulübüne ateş etmeni istiyorum’ dedi. Önce şaka yapıyor sandım. Alkolün de etkisiyle hatırını kıramadım. Daha sonra, Ayhan ile C.T.’yi otomobile alıp gece kulübünün karşısına gittik. Korkutmak için havaya ateş ettim. Sonra uzaklaştık. Yakalanınca 1 kişinin öldüğünü, 2 kişinin yaralandığını öğrendim. Amacım korkutmaktı, öldürmek veya yaralamak değildi. Bu olay yaşandığı için pişmanım” dedi.
Duruşmada söz alan Karakaya’nın avukatı Hakan Gündoğdu, “Mekan müdürü ve mekanın mülk sahibinin ifadelerinde de belirttiği gibi olay saati olan sabaha karşı 04.00’te mekan dışarıdan kapalı gibi görünür, çünkü müşteri alınmaz, ışıklandırmaların tamamı kapalıdır. Şükrü’nün içeride kimsenin olduğunu bilme ihtimali yoktur. Müvekkilimin tek amacı, Ayhan Aydın’ın azmettirmesiyle mekanın dış kısmına ateş etmesidir. Bu sebeple eylemi, ‘Bilinçli taksirle öldürmek’ olur. İşlediği suçun, TCK’daki taksir hükümleri gereğince değerlendirilip verilecek ceza ile tahliyesini talep ediyorum” diyerek savunma yaptı.
“HİÇ BİR ŞEY HATIRLAMIYORUM”
Ayhan Aydın ise ifadesinde kendisine yöneltilen suçlamaları reddedip, “Olayın yaşandığı gece uyuyorduk. Çok alkollüydüm. Hiç bir şey hatırlamıyorum. Suçsuzum” dedi.
Diğer sanıklar C.T. ile G.K. de kendilerine yöneltilen suçlamaları kabul etmedi, beraatlerini talep etti.
Sanıklar, karar duruşmasında hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanık C.T. ile tutuksuz yargılanan G.K.’nin beraatine karar veren mahkeme heyeti, suçunu sabit gördüğü Şükrü Karakaya’ya, ‘Olası kast ile öldürme’ ve ‘Yaralama’ ile ‘Ruhsatsız silah bulundurmak’ suçlarından toplam 22 yıl 11 ay, Ayhan Aydın’a ise ‘Olası kast ile öldürme’ ve ‘Yaralama’ suçlarından 21 yıl 8 ay hapis cezası verdi.